Hz. Muhammed’in, Reyhâne bint Zeyd’in kocasını öldürüp, onu köle alarak evlenmesi ve kadının onu eş olarak kabul etmeyi reddetmesi, İslam tarihinde tartışmalı bir konudur. Bu olay, Hz. Muhammed’in savaşçı ve fetihçi yönünü gösterdiği gibi, onun kadın haklarına verdiği önemi de sorgulamalara neden olmuştur.
Reyhâne bint Zeyd, Benî Kureyza Yahudi kabilesine mensup bir kadındı. Hz. Muhammed’in komutasındaki Müslümanlar, 627 yılında Benî Kureyza kabilesine karşı bir savaş yaptılar. Bu savaşta, Reyhâne’nin kocası Hakem b. Hişam da öldürüldü. Savaşın ardından, Hz. Muhammed, Benî Kureyza’dan esir alınan kadınlar arasında Reyhâne’yi de buldu.
Hz. Muhammed, Reyhâne’ye İslam’ı kabul edip onunla evlenmesini teklif etti. Reyhâne, bu teklifi kabul etmedi. Bazı kaynaklara göre, Reyhâne, Hz. Muhammed’in savaşçı ve fetihçi yönünü kabullenmiyordu. Diğer kaynaklara göre ise, Reyhâne, bu yaşadıklarını onur kırıcı buluyordu.
Reyhâne’nin bu teklifi reddetmesi, Hz. Muhammed’i kızdırdı. Hz. Muhammed, Reyhâne’yi köle olarak aldı ve onu kendi hizmetine verdi. Reyhâne, Hz. Muhammed’in hizmetindeyken, İslam’ı kabul etti. Ancak, hür Müslüman kadınlar gibi başını örtmeyi reddederek cariye bir köle olarak kaldı.
Hz. Muhammed’in Reyhâne ile olan ilişkisi, İslam tarihinde tartışmalara neden olmuştur. Bazı İslam alimleri, Hz. Muhammed’in bu evliliği, Reyhâne’yi İslam’a kazandırmak için yaptığı bir hamle olarak değerlendirmektedir. Diğer İslam alimleri ise, Hz. Muhammed’in bu evliliği, bir köleyi eş olarak kabul etme hakkının bir göstergesi olarak değerlendirmektedir.
Reyhâne bint Zeyd’in hikayesi, İslam’ın kadın haklarına verdiği önemi sorgulamamıza neden olmaktadır. Hz. Muhammed, kadınları erkeklerle eşit haklara sahip olarak gördüğünü sık sık ifade etmiştir. Ancak, Reyhâne’nin hikayesi, Hz. Muhammed’in bu sözlerini hayata geçirmede bazı zorluklar yaşadığını göstermektedir.