Makaleye başlamadan önce, içeriğin önem sırasına göre sıralandığını, bu gözlemlerin tek bir şirket baz alınarak yapılmadığını belirtmek isterim. Bu sorunları giderip gidermemek tabii ki sizlerin elinde. Şimdiye kadar 2 şirket kurmuş ve 3 şirkette çalışmış biri olarak naçizane gözlemlerim yer alıyor. Size yanlış gelen yada eklemek istedikleriniz olursa belirtebilirsiniz.

Satış Yapamamak

Günümüz şirketlerinin yaşadığı en büyük problemdir. Tek bir satışın şirketin tüm problemlerini çözebileceğine inanıyorum. Unutmayın para yoksa, şirkette yok. Kapitalist dünya düzenine göre, müşterinizin parası asla kendi cebinde kalmamalı. Onu sürekli harcama, geliştirme yapmaya zorlamalısınız. Nöro pazarlama teknikleri geliştikçe, herkesin daha da fazla harcama yapacağına, hem de her saniye göz kapatıp açarak dahi alışveriş yapacağına inanıyorum.
Günümüze dönecek olursak, satış yapamamanın en temel sebepleri: Dijital pazarda yer almamak, gereksiz pahalı yada gereksiz ucuz ürünler satmak, referans sağlayamamak, müşteriyi o işi en iyi sizin yapacağınıza ikna edememek(bu konuda asla yalan söylemeyin), şeffaf olmak, kripto gibi yeni ödeme kanallarıyla ödeme almamak, satış primi vermemek olarak sıralanabilir.

Kalifiye İşçi

Özellikle ülkemiz için en büyük problemlerden birisi, kalifiye işçi bulamamak. Bunun en temel sebepleri: Maaş yetersizliği, ülkemizde yaşanan beyin göçü, firmalarda yaşanan mobbing(bu konuyu daha detaylı açıklayacağım) bazı işçilerin şeffaf olmaması şeklinde sıralanabilir. Burada işçiye de büyük rol düşüyor. Patronlarımız bizden iyiyi değil, en iyiyi istiyor. Bir işi en iyi kim yaparsa o alır bu kadar basit. İşçilere de bu noktada büyük rol düşüyor. Kendinizi geliştirmelisiniz. Hem de her alanda. Sadece kendi alanınızda değil. Bu geliştirmeyi gireceğiniz şirketten beklemeyin. Kim size hem eğitim verip hem para ödemek ister ki? Patronların beklentisi bu değildir.

İşi Sevmemek

Patron yada işçi fark etmeden, herkesin yaptığı işi sevmesi gerekiyor. Sevmiyorsa da bırakması gerekiyor. İşi söverek değil, severek yapın.

Mobbing

Günümüz şirketlerinin en büyük problemlerinden biri. Genelde patronlardan ziyade, müdürler yetkilerini kullanarak daha alt seviyede çalışan elemanlara mobbing yaparak insanlık suçu işliyor. Mobbing insanının özgüvenini bitiren, kansere kadar götürebilen, aşağılık bir insanlık suçudur. Bir çok patron bu durumu görmezden gelebiliyor, çünkü müdürleri onunla birlikte yıllardır çalışıyor ve ona yüksek paralar kazandırdı. Bu durum işçileri işten soğutur ve istifa gerçekleşmeden bitmez.

Patronlar Neler Yapmalı?

Tüm çalışanlarını eşit şekilde gözlemlemeli ve mobbinge sebep olan işçiyi sert şekilde uyaralıdır. Bu durum uğrayan işçide büyük sağlık problemleri ortaya çıkarabilir. İşçi bu durumu ispatlarsa, sizden yüksek miktarda tazminat alabilir. Bu nedenle müdürünüzü değil firmanızı düşünmeniz gerekmektedir. Yine de sessiz kalacak olursanız büyük bir insanlık suçu işlediğinizi unutmayın.

İşçiler Neler Yapmalı?

Mobbing yapan kişiye karşı tavır koymalıdır ve uyarılmalıdır, çözülemezse patrona söylenmeli sonraki aşamada ise mahkemeye verilmelidir. Mobbing yapan kişi güçlü olduğunu sanan bir insan olduğu için güzel giyinerek, işe arabayla gelerek, maddi gücünüzü ve çevrenizi o kişiye göstererek onun anladığı dilden konuşun, yani diş gösterin. Bunların hiçbirini yapamıyorsanız yada yapıp başarılı olamadıysanız mobbing unsuru içeren tüm ispatları toplayıp(mail ve mesaj gibi) bir avukat aracılığıyla şahsı şikayet etmektir. Müdürünüz yada patronunuz sizi darp ederse, 2. bir darp şikayeti daha oluşturun.

Yüksek Çalışma Saatleri

Bildiğiniz gibi ülkemiz OECD ülkeleri arasında en fazla mesai saatlerine sahip ülke. Bu durumda işçilerin kişisel hakları gasp edilmiş olup, kendine ayıracak yada kendini geliştirecek zamanı bulunamıyor. Bu kadar saatin üstüne, işçinin mesaiye kalması ve para almaması onu işten soğutan etkenlerden biri. 2 kat mesai ücreti ödersek işçiler tüm işi mesaiye kalarak yapar dediğinizi duyar gibiyim. Mesai ücreti ödemeyin, mesai saatlerini düşürün.

Paylaş.
Bir Yorum Bırak Cancel Reply

Exit mobile version