Webmasterların genel olarak çalışma odağını oluşturan nokta hep arama motoru optimizasyonu olmuştur. Kullanıcı odaklı siteler yapmak genelde ya hiç akla gelmez, gelse de SEO’nun gerisinde kalır. Kullanıcı deneyimi (UX) ile SEO arasındaki ilişkinin sanılandan daha fazla olduğunu açıklamak gerekmektedir.
UX ve SEO arasındaki pozitif ilişkinin daha sitenin açılış tarihinden itibaren doğru kurulması halinde, uzun vadede ciddi başarılar elde edilecektir. Bu ilişki kurularken önce SEO sonra UX; önce UX sonra SEO gibi bir kavramı öne çıkarıcı taktiklerden kaçınılmalıdır. İki politikanın ortak noktaları harmanlanarak siteye yedirilmelidir. Günümüzde arama motorları kendileri için yapılan çalışmalardan çok kullanıcılar için oluşturulan çalışmaları öne çıkardığından dolayı UX, site sahiplerinin dikkate alması gereken kavramları içermektedir.
UX için oluşturulan politikaların temel amacı kullanıcının neyi hedeflediğini anlamaktır. SEO politikalarının temel amacı ise hangi kullanıcının ne şekilde hedeflenmesi gerektiğidir. Yani doğru şekilde kullanıldığı taktirde UX, SEO’nun önünü aydınlatan araçları web sitesi sahiplerine sunmaktadır.
UX’i göz ardı ederek tamamen SEO’ya odaklanan web siteleri başarısız olmaya mahkumdur. Google’ın çeşitli araçlarla kullanıcı verilerini topladığı ve bu verilere göre arama sonuçlarını değiştirdiği bilinen bir gerçek iken; kullanıcılarını sitesinde tutmayan webmasterların başarısız olması da denildiği üzere kaçınılmazdır. UX ve SEO doğru orantılı iki kavram olmalarından kaynaklı ekstra efor kaybetmeden sahip olunabilecek iki kavramdır.